Okul fobisine yol açan etkenler:
Ayrılık endişesi,
Çocuğun aşırı bağımlı yetiştirilmesi,
Okul ile ilgili negatif düşüncelere sahip olma,
Ebeveynlerin okul ile ilgili olumsuz yorumları,
Arkadaşları tarafından dışlanma veya alay konusu olacak bir olay yaşama,
Zorbalık görme.
Çeşitli nedenlerden dolayı çocuktaki akademik başarının düşmesi,
Ailenin, çocuktan yeteneklerinin üstünde başarı beklemesi,
Okul değişikliği, sınıf değişikliği, yer değişikliği,
Öğretmen değişikliği,
Ailede ölüm. Boşanma ve yeni bir kardeşin gelmesi gibi büyük değişimler,
Ailede uygulanan baskı, çatışma, ve maddi sorunlar,
OKUL FOBİSİ OLAN ÇOCUKTA İZLENMESİ GEREKEN YOLLAR
Değerlendirme ve tedavi aşamalarında aile, öğretmen, okul idarecisi, rehberlik öğretmeni ve danışman takım halinde çalışması sorunu erkenden ortadan kaldırır.
Anne ve baba fobisi olan çocuğun korku ve kaygısını anlamaya çalışmalı, eleştiri dili kullanmamalıdır.. Tedavi edildiğinde hem çocuğunuz hem de siz yeni öğrenme ve gelişmelerle hayatınıza devam edeceksiniz. Ev ortamını düzenlemek, onu anladığınızı vurgulamak, okulla ilgili güzel ancak abartmadan şeyler söylemek, okula gitmesi konusunda tutarlı ve teşvik edici olmak önemlidir. İlk başlarda ebeveyn okula giderken ve okulda bulunduğu süre boyunca çocuğa eşlik edebilir, sonrasında okulda bulunma süresini azaltarak yavaş yavaş geriye çekilebilir ve çocuk, ebeveyn olmadan okulda bulunmaya başladığında bu başarısı haftalık olarak ödüllendirilebilir. Eğer sorunlar artarak devam ediyor ya da ebeveyn başa çıkmakta zorlanıyorsa bir uzmana başvurulması faydalı olabilir. Çocuk ve aile için psikoeğitim, ebeveyn ve çocuk etkileşimlerini içeren aile tedavisi, eğitim ve destek terapisi, ebeveyn ve öğretmen müdahaleleri, bilişsel davranışçı terapi ve gerektiğinde psikiyatriye yönlendirilerek ilaç tedavisini içeren çok yönlü bir yaklaşımla bu sorun tedavi edilir.
Çocuğun duygusal-sosyal gelişimi içinde sosyal beceriler ayrı bir önem taşımaktadır. Sosyal beceriler, iletişim, problem çözme, karar verme, kendini yönetme ve akran ilişkileri gibi diğerleriyle olumlu sosyal ilişkileri başlatmaya ve sürdürmeye izin veren becerilerdir
(SAMANCI & UÇAN, 2017)
Sosyal çevresi tarafından kabul gören çocuklar özgüven geliştirirler. Dolayısıyla bu durum onların akademik başarılarına da yansır. Sosyal becerilerin kazanılması okul başarısına, sosyal ilişkilere ve uyum güçlüklerine olumlu bir etken olmaktadır (Akkök, 2006). Sosyal becerilerin gelişmesi çocukların sosyalleşmesini olumlu etkileyecek sosyalleşen çocuklar da özgüven kazanacak ve birçok alanda öne çıkacaklardır. Bu da akademik başarıya katkı sağlayacaktır (DÖRTOK & BAŞARAN, 2022). Sosyal becerisi olan çocuklar, akran gruplarına kolaylıkla katılırlar, saldırgan davranışlar göstermezler, işbirlikçidirler. İletişim becerilerine sahip olup, konuşan kişiye müdahale etmeden etkin bir şekilde dinleyebilirler. Sosyal kararlar vermede başarılıdırlar, güçlü insan ilişkilerine sahiptirler, stresli durumları soğukkanlılıkla karşılarlar, öfkelerini uygun biçimde, diğer insanlara zarar vermeden gösterirler, empati kurmada başarılıdırlar, çevrelerine uyum sağlar, çatışmalardan uzak kalmayı başarabilir, sosyal sorunları etkin biçimde çözebilirler. Sosyal beceriye sahip olan çocukların oluşturduğu gruplar dinamiktir. Grup üyeleri arasında iletişimin kalitesinde artış görülmekle birlikte, başarı da sağlanmaktadır. Sosyal beceriler arkadaşlıkla, yakın ilişkilerle, mutlulukla ilişkilidir. Akran ilişkileri zayıf ve yetersiz olan çocuklar, psikolojik, davranışsal ve sosyal alanlarda yaşamlarının sonraki döneminde rahatsızlıklar yaşama eğilimindedirler. Sosyal beceri eksikliği ya da yetersizliği kısa ve uzun vadede çocukları okula uyumda zorluk, okulu olumsuz algılama, okul başarısızlığı, okulu reddetme, sınıf tekrarı, okulu bırakma, şiddet, psikopatoloji, suça eğilim gibi birçok sonuca götürebilir.
Emine Nur SIĞIRCI