Yukarı Çık

“ Evlenmek için iki kişinin istek ve kararı söz konusuyken, bir tek kişinin mutsuzluğu ve huzursuzluğu boşanma nedenidir.” (Tanaltay – 1996)

  • Anasayfa
  • Blog
  • “ Evlenmek için iki kişinin istek ve kararı söz konusuyken, bir tek kişinin mutsuzluğu ve huzursuzluğu boşanma nedenidir.” (Tanaltay – 1996)

“ Evlenmek için iki kişinin istek ve kararı söz konusuyken, bir tek kişinin mutsuzluğu ve huzursuzluğu boşanma nedenidir.” (Tanaltay – 1996)

“ Evlenmek için iki kişinin istek ve kararı söz konusuyken, bir tek kişinin mutsuzluğu ve huzursuzluğu boşanma nedenidir.”  (Tanaltay – 1996)

BOŞANMA ÖNCESİNDE

   Bir yastıkta, bir ömür mutlu oluruz niyetiyle çıktığımız evlilik yolunda, boşanma pat diye aklına düşmez insanın. Bu yoldaki sapaklar yol aşındıkça çıkar karşımıza. İlişkideki beklentiler birer birer karşılanmamaya başlar mesela. Yavaş yavaş yalnızlaştığımızı hissederiz.

   Sorunlar olacak hayatımızda ya da ilişkimizde; bu normal…ama sanki çözüm yolları tükenmiş ve gücümüz kalmamış gibi düşünürüz. Evlilik; biz bilincini ortaya çıkarma sanatıyken, ortalıkta ben, ben ve hep benler uçuşmaya başlamıştır.

   Sevgi vardır, seviyorumdur; tamam, orası net. Böyleyken bir şeylerin uyuşmazlığı rahatsız etmeye başlamıştır. Kişilik, hayata bakış açısı vs vs. Neden böyle oldu ki deriz.

-          Evlilik öncesi birbirimizi yeteri kadar iyi tanıdık mı ki?

-          Çok farklı kültürlerden geldik de, değer sistemlerimiz mi uyuşmadı acaba?

-          Kayınvalide, elti, amca, baldız, o bu derken dış seslerin müdahalesine mi izin verdik?

-          Birbirimizin yaşam alanlarına gereğinden fazla müdahaleci mi olduk ki?

-          Ekonomik sorunlar da oldu tabi, hayat bu! Biraz yaralayıcı mı olduk bu sorunları atlatalım derken?

-          Kıskançlığın dozunu ayarlayamamış olabilir miyiz?

-          Aile sırlarımızı başka kişilerden duymak üzmüş olabilir mi?

-          Anne-baba olalım derken, karı-kocalığımızı mı unuttuk?

-          Anlaşılmayı beklerken haklılık savaşına mı dönüştürdük ilişkimizi?

-          Yatırımımızı evliliğimizden çok; işimize, kök ailemize, kariyerimize, arkadaşa dosta, sadece kendimize vs. mi yaptık?

-          Öfkeye çok mu kapıldık sakin konuşmak varken?

-          “ Şiddetli geçimsizlik”  diyorlar ya hani…

Şiddetli iletişimsizlik olmasın o?

   Diğerinden beklerken önce bizim dönüştürüp, geliştirmemiz gereken şey ne? Bizim ilişkimiz ve bizim aile dinamiğimize özel farkında olmamız gereken, yaralandığımız ya da yaraladığımız kısım ne? Tüm bu saydıklarımızdan hangisi ya da hangileri? Boşanmayı düşünürken; bu soruya vereceğimiz yanıt, boşanmayı gerçekleştirmeden evvel, bizim içten bir gayretle iyileştirmemiz gereken kısım olmalı. Çünkü tüm bunlar kaç tane evlilik yaparsanız yapın önce kendimiz için yapmamız gereken şeyler. İsimler değişir, zaman değişir, yer değişir ancak beklentiler yine bu çerçevede olacaktır.

   Önce biz çözüm becerilerimizi geliştirelim. Buna rağmen beklentilerimiz hala karşılanmıyorsa sonraki adıma geçebiliriz. Her ilişki tamda bu noktada son bir gayreti hak eder…


Sevde ŞİŞMAN ERELİ