‘’İş ‘’ kavramı toplumumuzda emek karşılığı ücret alındığında anlamını karşılamış olur. Ev hanımlarına sorduğunuzda işiniz nedir? diye aldığımız cevap ‘’çalışmıyorum’’ dur genellikle. Oysaki karşılığında ücret almadığı için bir ev hanımının emek, zaman, gayret sarfettiği tüm uğraşlar bir iştir. Yemek yapmak, temizlik, çocuklara bakmak, alışveriş, evdeki hasta ya da yaşlıya bakmak, bağ bahçe işlerini yapmak, kışlık yiyecek hazırlıkları yapmak vs. vs. En az erkek kadar ‘’iş’’ yapan kadın yine de ‘’Ne iş yapıyorsun ki akşama kadar?’’ cümlesine hala maruz kalmaktadır. Evdeki düzeni ‘’sürekli’’ sağlamak tam zamanlı bir iştir. Çocukların psikolojik ve biyolojik sağlığını oluşturma çabası tam zamanlı bir iştir. Eğer tüm bunlar, bir ücret eşitliğine getirilmeye çalışılsa erkeğin kazandığı ile karşılanması zordur. Zaten dış dünyanın acımasız koşullarıyla mücadele ederken evin içinde bu tip ‘’küçük çaplı bir savaş’’ı başlatmamak için; önce kadınların kendi emeklerinin farkında olmaları ve bunu normalleştirip küçümsememeleri gerekir. Eşitliğin başka, adaletin başka olduğunu önce kadın bilmelidir özetle… erkek getiriyorsa kadın onu çoğaltır. Bir anlamda ekonomik iş birliği sürdürülüyorken karşılığında ücret alınmadığı için emeğin yok sayılması kabul edilecek bir durum değildir.
Sevde ŞİŞMAN ERELİ